22 Aralık 2010 Çarşamba

  öncelikle, bu sonsuz evrende yalnız olduğumuz düşüncesi çok saçma diyen bir insanın kulağına şiddetle üfleyeilirsiniz. çünkü bunu diyen insan modası geçmeden önce dış mihrak sözcüğünü çılgınlar gibi tüketiyordur. neden bu kadar sinirlendim bilemedim ama bunu demesinler. uzaylılar güzel, uzaylılar şirin desinler ama bunu demesinler.
 sonra. lütfen yolun ortasında durup, dönüp dönüp arkasına bakan yaşlı adam olmayayım büyüyünce. amca nereye baktığını bilmemekle birlikte yürürken önüne çıkanlara da terbiyesiz muamelesi yapmaktadır.
  ve bende kaşıntı yapan bir olay daha var. her yılbaşında yılbaşı ikramiyesinin kaç futbol sahasını kaplıycağının haberlerde gösterilmesi. geçen senelerde dizmişler bunlar paraları, 2 buçuk metre falan gelmiş yüksekliği. haberi sunan sempatik görünüşlü herif giderek iticileşiyor ve sonunda ''bakın! kolumu kaldırıyorum ama hala yetişemiyorum. ikramiyeyi kazanan insanın bunu eve nasıl götüreceği merak konusu ahahah'' diyor.sonra siz de hayat enerjiniz sömürülmüş biçimde ve televizyon izlemenin vermiş olduğu beyinsizlikle göbeğinizi kaşımaya başlıyorsunuz. hadi kolay gelsin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder